Tüm Öğretmenlerimizin Günü Kutlu Olsun

 

Tüm Öğretmenlerimizin Günü Kutlu Olsun

 

Bugün, yalnızca bizlere bilgi aktaran değil, aynı zamanda hayatımıza yön veren, yolumuzu aydınlatan öğretmenlerimizi onurlandırdığımız anlamlı bir gün.  

Öğretmenler Günü'nün bu özel vesilesiyle, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başöğretmenlik unvanı ve eğitimdeki reformlarıyla bizlere miras bıraktığı ilham dolu liderliğini bir kez daha hatırlamak gerekir.  

Atatürk’ün başöğretmen oluşu, yalnızca sembolik bir unvan değil, eğitimde köklü dönüşümleri hayata geçirme kararlılığının bir göstergesiydi. 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri’nin açılışı ve Atatürk’e “Başöğretmen” unvanının verilmesi, onun eğitimin ulusun bağımsızlığı için taşıdığı önemi ne kadar derinden kavradığını gösterir.

 

Harf İnkılabı ve Atatürk’ün Rolü

Atatürk, yeni Türk harflerini tanıtarak okuma-yazma oranını artırmayı hedefledi. Ancak bu sürecin en dikkat çekici noktası, kendisinin bizzat öğretmen gibi köy köy dolaşıp halka yeni alfabeyi öğretmesiydi. Karatahta başında gördüğümüz fotoğraflar, onun yalnızca bir lider değil, aynı zamanda bir öğretmen olduğunu gözler önüne seriyor.  

"1928 yılı Haziran ayında; Mustafa Kemal, Türk Alfabesi Tespiti Komisyonu çalışmalarının sonucunda alfabeyi getiren Falih Rıfkı Atay’a 'Yeni yazıyı uygulamak için ne düşündünüz?' diye sorar.  

Falih Rıfkı: 'Bir on beş yıllık uzun, bir de beş yıllık kısa süreli iki öneri var,' der.  

Atatürk, Falih Rıfkı’ya bakar ve 'Bu, üç ayda olur ya da hiç olmaz,' der."  

(Ergun Aksungur -Resimlerle Ataturk’un hayati ve anıları 2010)

 

Eğitimde Fırsat Eşitliğine İnancı  

Atatürk, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan gençlerin eğitimden mahrum kalmaması gerektiğini vurguluyordu. Köy Enstitüleri'nin temellerini atan bu anlayış, onun “eğitimde eşitlik” ilkesine olan sarsılmaz inancını gösterir.  

Nejat Eczacıbaşı, San Francisco'da bir konferansta Köy Enstitüleri'nden bahsederken, dünyada görülmemiş bir durumdan söz ederek; “Sadece 10 yıl süreyle faaliyet gösteren bir eğitim kurumu için binlerce yazı yazılmış, onlarca kitaplar yayımlanmış, hatta doktora tezleri hazırlanmıştır. Bu, Köy Enstitüleri'nin ne kadar etkili ve kalıcı bir etki bıraktığının açık bir göstergesidir.” (Nejat Eczacıbaşı'nın "Kuşaktan Kuşağa" adlı kitabı, 1982)

 

Kadınların Eğitimi Konusundaki Hassasiyeti  

Atatürk, kadınların eğitilmesinin bir toplumun gelişimi için şart olduğuna inanıyordu. “Bir toplumu eğiten annelerdir” diyerek, kadın öğretmenlerin ve kız çocuklarının eğitimdeki yerini sağlamlaştırdı.

Mujgan Cunbur un bu konudaki makalesi kisa ve net olarak Atatürk’un kadınların egitimi konusundaki hassasiyetini aciklamistir.

https://atamdergi.gov.tr/tam-metin-pdf/552/tur

Atatürk, "Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır" diyerek, öğretmenlere ulusun geleceğini şekillendirme görevini emanet etti.  

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anarken, öğretmenlerimizin hayatlarımızda bıraktığı silinmez izler için minnet duyuyoruz.

Özellikle yurt dışında, TACA gibi derneklerin Atatürk Okullarında gönüllü olarak çalışan öğretmenlerimiz, çocuklarımıza Türkçe'yi ve Türk kültürünü öğretmek gibi ulvi bir görevi üstlenerek eşsiz bir hizmet sunmaktadır.

Geçmişteki ve şimdiki tüm Atatürk Okulu öğretmenlerimiz, dilimizi ve kültürümüzü yeni nesillere aktararak köklerimize bağlı bireyler yetiştirmek için özveriyle çalışmış ve çalışmaya devam etmektedir.

Bu değerli emeklerinden dolayı hepsine en içten teşekkürlerimi sunuyor, önce kendi annem Pakize ve babam Mustafa Vurdum’un ve tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum

Eğitimle değişecek bir geleceğe tüm inancımla, nice Öğretmenler Gününe!  

 

Vildan Görener

TACA Baskani

Sponsorlar